Çocukken, evet yine çocukken, bu tartı annem değil de, daha çok yengem yapardı sanki. Aklımda öyle kalmış. Daha çok kayısı marmeladıyla, ama olmadı, erik marmeladıyla da yapardı. Ben hem üzerindeki kıtır kıtır ekoseleri çok severdim, bir de aşağıdan gelen ekşi, mayhoş marmeladı. Okul dönüşü, veya puslu ıslak bir cumartesi akşamüstü sofrasında gözümün önüne geliyor. Yanında illa içi kakaolu-üzümlü aylar ve tabii ki koca bir tabak poğaça. Evlerde o ortamın kendine has bir kokusu vardır. İçeriden kaynayan çay, içilen keyif sigaraları, fırından çıkan hamur işlerinin aroması, vanilyalı kekler… Sonra keyifli sofralar, porselenler, elişi örtüler, tabii ki kesme şeker, gümüş servis takımları. Daha sonra, anneler sofrada birbirlerinin sesini bastırarak keyif yaparken, sehpanın etrafına diz çöküşler, bağdaş kuruşlar, paşa çayı ile gömülen poğaçalar. Daha büyüyünce, arkada, annelerden uzakta, yatak üstünde okul anılarını konuşarak fısır fısır paylaşılan sırlar. İçinde yaşarken ne kadar keyfini çıkardık bilemiyorum, şimdi geri dönüp bakınca güzel geliyor. Belki de dönüp dönüp o günlerin tariflerini taşımam o yüzden.
Dolapta ne zamandır bekleyen eriklerimi bozulmadan baharatlı bir erik püresi yapmıştım. Fırında hani… Zencefil, tarçın ile taçlandırıp sonra fırında iyice pişirip “0” şeker ve “0” su ile, belnderdan bıztlatıp atmıştım dolaba. Hatta tavuğa mı sos yapsam, yoksa tatlı bir poğaça yapıp içine mi koysam diye düşünüp de bir türlü karar verememiştim.. Neyse, şimdi karar verdim. Havalar serinledi, okullar “nihayet” açıldı ya. Çay sofrası geldi aklıma.
Annemin eski defterleri karıştırıldı, kopuk sayfalar, lekeli sayfalar arasından bulundu. Denendi.. Başarılı..Yapılır mı? Yapılır.. Hatta sırf bunu yapmak için kayısı marmeladı bile yapılır.. Şekersiz… (Kuru kayısıları sıcak su ile ıslatın… Bekleyin. İyice şişince, suyunu süzüp bırt. Sonra fırında veya tencerede azıcık koyulaşması için kaynatmaca… O kadarcık)
Tarifi de kolay. Mikser kirletmeden, derin bir kapta hamur yoğurma zevkinizi tatmin edecek, merdaneye, oklavaya gerek olmadan açılacak. Tartın üstünü hazırlarken de oyuncak gibi, evdeki meraklı muzurlarla paylaşılabilecek bir iş. Haydi mutfağa!!! Marş marş!
Tarife geçelim mi?Marmelatlı ekose tart
Malzemeler
- 2 adet yumurta
- 1 çay bardağı zeytinyağı ajda değil, klasik bardak
- 100 gr toz şeker
- 300 gr un açmak için ilave gerekebilir.
- 1/2 paket kabartma tozu
- limon kabuğu, vanilya
- 200 gr marmelat erik, kayısı, şeftali, hepsi olur
- 2 çorba kaşığı pudra şekeri üzeri için
tarif-name
- Un dışıda bütün malzemeleri karıştırma kabına alın, hepsini karıştırın.
- Unu yavaş yavaş ekleyin, elinizle güzelce karıştırın. Hepsini ekleyince, hafifçe unlanmış tezgaha alın. Elinize yapışmayacak bir hamur olana kadar 3-5 dakika daha yoğurun.
- Fırını 180 dereceye getirin.
- Bir fırın kabının içine yağlı kağıt serin.
- Hamurun 2/3'ünü ayırın, yağlı kağıdın üzerine elimizle bastırarak yerleştirin, kalıbın kenarlarına da biraz yükselecek kadar açın. Kopan, delinen bir hamur değil, keyifle çalışabilirsiniz.
- Üzerine istediğiniz marmeladı dökün, her tarafına gelmesi için yayın.
- Kalan hamurdan ince uzun çubuklar yapın, kafes kafes döşeyin. Veya isterseniz minik kurabiye kalıplarıyla yapraklar, yıldızlar kesip marmeladın görüneceği boşluklar bırakarak döşeyebilirsiniz. Sonra doğru fırına 20-25 dakikada, üzeri kızarana kadar..
- Ilınınca bol pudra şekeri… Afiyet şeker olsun!!!