İngiltere’den gelen bir arkadaşımız getirmiş. şöyle kocaman kocaman, avuç büyüklüğünde, mis gibi tereyağ kokulu, tam da benim sevdiğim gibi bol bademli. Yedik, bayıldık, sanki Pelit’ten hiç yememişim gibi, nedense o anda karar verdik yapılır mı yapılır diye. Kısmet işte. 😀 Yapar mısın dediler, ben ha, florentine ha, bit-tabii yaparım dedim. Ben mi ondan korkacağım, o benden korksun!
Dedim ama, elde tarif yok, tek yemekle de olmuyor ki, bir yere kadar. Oturdum, internet senin pinterest benim, bir dolu tarif okudum. Her biri birbirinden farklı, değişik tarifler. Türkiye’de bulabileceğimden emin olmadığım malzemeler vs, neyse seçtim seçtim, 3 tarife indirdim.
Hepsini denedim: Birisi çok cıvık oldu, birisi fazla kıtır oldu, sonunda aşağıdaki tarifte karar kıldım. Tabii kendi yorumumu da kattım. İşte bu kadar… Buyurun tarife..