Kerevizi seven pek olmaz. Kendine has kokusundan dolayı, ya da zamanında annelerimizin “O YEMEK BİTECEK!” diretmesinden dolayı, bilemiyorum artık, pek de sevilerek yemezDİK. Ne zaman ki, zeytinyağlı kerevizi portakallı yapar olduk, ne zaman ki, patates gibi kızartmaya başladık, ve hatta ne zaman ki, rendeleyip sarmısak ve mayonezle salata yaptık, işte o zaman “ıyyyk” tan “pek de fena değilmiş” kategorisine geçti. Canım öyle hemen “bayılırım” a geçemez tabii. Biraz zaman alacak elbet.
Nerede okumuştum hatırlamıyorum, aynı mevsimin sebze ve meyvelerinin birbirine çok yakışır. Bu ne demekti, kerevizin yanına portakalın, ayvanın yakışması demekti. Patlıcana domatesin bu kadar çok yakışmasının sebebiydi. Nane ile kuzunun, elma ile cevizin, erikle yemyeşil koruk yapraklarının uyumu demekti.
İşte buralardan buralardan, elma ile kerevize geldim. Neden olmasın dedim, kolları sıvadım.
Kerevizi seven pek olmaz. Kendine has kokusundan dolayı, ya da zamanında annelerimizin “O YEMEK BİTECEK!” diretmesinden dolayı, bilemiyorum artık, pek de sevilerek yemezDİK. Ne zaman ki, zeytinyağlı kerevizi portakallı yapar olduk, ne zaman ki, patates gibi kızartmaya başladık, ve hatta ne zaman ki, rendeleyip sarmısak ve mayonezle salata yaptık, işte o zaman “ıyyyk” tan “pek de fena değilmiş” kategorisine geçti. Canım öyle hemen “bayılırım” a geçemez tabii. Biraz zaman alacak elbet.
Nerede okumuştum hatırlamıyorum, aynı mevsimin sebze ve meyvelerinin birbirine çok yakışır. Bu ne demekti, kerevizin yanına portakalın, ayvanın yakışması demekti. Patlıcana domatesin bu kadar çok yakışmasının sebebiydi. Nane ile kuzunun, elma ile cevizin, erikle yemyeşil koruk yapraklarının uyumu demekti.
İşte buralardan buralardan, elma ile kerevize geldim. Neden olmasın dedim, kolları sıvadım.