Çok uzadı farkındayım. Paskalya geçeli kaç hafta oldu, ben hala kafamı toparlayıp yazamadım. Ama işte, geç olsun, güç olmasın. Hem zaten bu çörek sadece paskalya zamanı yenmez değil mi? Yılbaşında da yenir. Hatta altından para itekleyip kime gelecek diye fal bile yapılır.
Okuldan eve gelince sıcacık çaya batırılır, üzerine reçel sürülür, her türlü, her şekilde yenir. Ben sakızlısına bayılırım. Eve yayılan kokusuna, altında yapışık gelen yağlı kağıdına, üzerindeki file fındığına hastayım. Sonuç olarak, tatlı mayalı hamurların şahıdır, prensesidir, en alasıdır.
Annem kek, pasta, tart, kurabiye ve bilimum yemek işlerinde çok başarılı olsa da, mayalı hamurlara hiç bulaşmazdı. Dolayısıyla, mayalı hamur bizim için sadece pişmiş hazır alınan, çok çok profesyonel tatlardı. Bu yüzden, paskalya çöreğinin evde de yapılabildiğini 🙂 ilkokul yaşlarında ermeni bir aile dostumuz paskalya zamanı getirdiği zaman öğrenmiştim. İtiraf etmem lazım, pek de başarılı değildi. Belli ki unu fazla gelmiş, biraz sert ve kuru olmuştu. Annem de o zaman zaten “Zordur mayalı hamur, o yüzden hiç girmememek lazım o işlere” demişti. Tabii bu benim için hep büyük bir itici güç oldu! Mayalı hamurlar!
Lafı çok uzattım, farkındayım. İçiniz bayılmadan, yutkunmaktan boğazınız şişmeden buyurunuz tarifine…
- 1 paket yaş maya (40 gr)
- 1 cup ılık su
- 1/2 cup un
- 1 çorba kaşığı toz şeker
Yukarıdaki malzemeleri bir kasede eritin, karıştırın, bekleyin, üzeri bira gibi köpürecek. Kokusu ve rengi biraz falso ama, mutlaka yapılmalı.
Bu arada siz diğer malzemeleri ayarlayıp eleyebilirsiniz mesela;
- 150 gr tozşeker
- 4 cup un Yaklaşık 620 gr kadar (yavaş yavaş eklenecek aman dikkat)
- 1/3 cup zeytinyağı
- 3 tam yumurta
- 2 yumurta sarısı
Tatlandırıcı olarak veya aroma için, aşağıdakilerden bir veya birkaçını seçebilirsiniz.
Aroma için;
- 4 adet sakızı 1 çorba kaşığı tozşeker ile iyice dövün
- 1 tepeleme tatlı kaşığı mahlep
- 2-3 kakuleyi kırın, tanelerini dövün
Ekstra lezzet için
- 1 bardak kuru vişne
- 1 bardak kuru üzüm (önceden ıslatılmış olmalı)
Şimdi ön mayamız kabardığına göre işleme başlayabiliriz. Kollarınıza, bileğinize ellerinize güveniyorsanız elle, yok alet işler el övünür diyenlerdenseniz, elediğiniz unun yarısını, şekeri, derin bir kaba alın üzerine mayayı ekleyin. Mikserin hamur karıştırma ucunu kullanmayı unutmayın. Katlama işlemini en güzel bu yapıyor.
Sonra, bırakın karışsın. yağı, yumurtaları teker teker yavaş yavaş ekleyin, çok cıvıdığı zaman
unu ekleyin. Hamur pürüzsüz ve parlak bir görünüm alana kadar, karıştırmaya, yoğurmaya devam edin. Kullandığınız unun cinsine göre değişeceği için unu dikkatle ekleyin. Çok sert olmayan, parmaklarınıza yapışacak gibi, ama yine de parlak ve pürüzsüz bir hamur olmalı. 10-15 dakika kadar yoğurmak gerekecektir. Sakız ve/veya mahlepinizi ve kakulenizi bu aşamada ekleyebilirsiniz. Bu işlemin sonucunda, hamur karıştırma ucunu kaldırdığınız zaman, şöyle bir görüntü oluşmalı:
Yani hamur hafifçe uzayarak düşmeli. Sanki perde gibi inmeli aşağıya.
Daha sonra derin bir kabınızı bol zeytinyağı ile yağlayın, hamuru bu kalıba aktarın, döndürerek, alt-üst ederek her tarafının iyice yağlanmasını sağlayın. Üzerini temiz bir bezle (bu lafa da sinir olurum, sanki kimse bilmiyor 🙂 ) üzerini kapatın ve uyumaya bırakın. 1 saat kadar uyuyacak, dinlenecek, puffffff şişecek.
Neredeyse iki katı büyüyen hamurunuzu, yağlayıp azıcık da unladığınız tezgaha veya bir tepsiye alın. parmaklarınızla veya yumruklayarak “söndürün”. Ne o canım öyle kabarmalar falan. Haddini bildirin hemen. Patron kimmiş anlasın.
Hamurun üzerine, şişmiş sarı üzümlerinizi veya benim gibi macera için kuru vişnelerinizi serpin, bir iki defa katlayarak karıştırın, sonra tepsi ile, üzerini plastik folyo ile kapayarak buzdolabına…. 1 gece, veya artık ne zaman ihtiyacınız olacaksa. Hamur soğuk dolapta hayret bir şekilde kabarmaya devam edecek. O yüzden üzerini kapatırken esneme payı bırakın. Hamur bu şekli ile buzdolabında 3 güne kadar kalabiliyor. Siz canınız evde fırından yeni çıkmış mahlep kokusu çektikçe çıkarın çıkarın pişirin. Nasıl mı?
Pişireceğiniz kadar hamuru dolaptan çıkarın, oda ısısına gelmesini bekleyin. Azıcık yoğurarak kıvama gelmesini sağlayın, sonra istediğiniz şekli verin. Saç örgüsü yapın, uzun sucuk yapıp düğüm atın, top top yapın, kruvasan gibi sarın. İster yağlı kağıt üzerine ister dikdörtgen kek kalıbına. Nasıl isterseniz. Unutmamanız gereken tek nokta, fırına girince kabarmaya devam edecek. O yüzden yapışmamaları için aralarına boşluk bırakmayı unutmayın.
Bırakın bir yarım saat daha kendine gelsin. Bu arada fırın da ısınmış olur. Sonra üzerine yumurta sarısı, sonra elinizde ne varsa, file badem veya file fındık, susam veya iri kırılmış şeker. Yağlı kağıt üzerinde doğru fırına…
170 derecede, 30-35 dakika. Eğer küçük parçalar yaptıysanız daha da çabuk pişecektir. Üzeri renklenince tamamdır.
Aman dikkat yanmasın!
İster dilim dilim, ister parça parça.. Çayın yanında. mis gibi mahlep / sakız kokusu evi sarmışken… Offf …
İster üzümlü, ister kuru vişneli ! Ama illa ki mahlepli…