Bu minik kek’çikleri çok severim. Türkiye’de pek bilinmeseler de, kıtır kabuğu, ama yumuşacık göbeği, ve ılık ılık servis edilmesi ile benim kalbimi kazandılar. Fransız mutfağının, nazik, dengeli, sofistike çaylıklarından birisidir hazretler. Bizde mekiklerin yerini alamasa da, en yakın akrabasıdır diyebiliriz.
Orijinali sadece limonlu olsa da, ben bu sefer yaban mersinli yaptım. Umarım seveceksiniz.
Öncelikle malzememizi sayalım; Yine orijinalini korumak için ekstra malzemeyi italik yapıyorum.
- 2 yumurta
- 1 cup un
- 1/2 cup tozşeker
- 1/2 cup erimiş tereyağ (hafifçe yakabilirseniz o fındığımsı koku çıksın. Ama risk almayayım diyorsanız, sadece eritin. Yanmasını istemeyiz)
- 1 limonun kabuğu
- 1 tatlı kaşığı vanilya
- 1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu
- 1 paket taze yaban mersini
İtiraf.com: Madeleine denilen hazretler, (ki fransız mutfağı her türlü tarifi için özen, dikkat, sadakat ister) özel kaplarda pişer. Deniz kabuğu şeklinde, sığ muffin kaplarına benzer. Ama bir tek bu lezzet için alınır mı? Alınmaz. O yüzden evdeki sığ silikon kek kalıplarına pek ala yapılır 🙂
Öncelikle, bir kaç ipucu vermekte yarar var. Başlamadan hazırlıklı olmak açısından önemli:
– Yumurtaların oda sıcaklığında olması, kolay köpürmesini sağlayacak. Erkenden çıkarmayı unutmayın.
– Unu elemek kabarmayı artıracaktır.
– Yukarıda yazdığım gibi, aromasının iyice çıkması için, tereyağın azıcık kızması lazım. Ama yanmamalı. Dolayısıyla köpürdüğü zaman, bekletmeden ateşten çekin,
– Hamuru hazırladıktan sonra, minimum 1 saat buzdolabında bekleteceğiz. Bu arada fırını ısıtabiliriz. Hamurun ve tercihan kalıbın soğuk olması ve 190 derecelik fırına girmesi, o yumuşak göbekçiğin oluşmasını sağlıyor.
Şimdi yapım aşamasına geçelim mi?
Şekeri yumurtalar ile güzelce çırpıyoruz. Köpürüp beyaz beyaz olduğu zaman, silikon spatulamızla, unu ekleyerek güzelce yediriyoruz. Daha sonrasında, vanilya, kabartma tozu, limon kabuğumuzu ekliyoruz. EN SON, yağı ekleyip, hamuru ezmeden karıştırıyoruz. Pırıl pırıl biraz da elastik bir hamur oluyor. Sonrasında, hamurun üstünü örtüp buzdolabına koyuyoruz, ve en az 1 saat, en çok 2 gün unutuyoruz.
Hamuru iyi yağlanmış kalıplara yerleştirip öyle buzdolabına koymak da bir alternatif… Zamandan tasarruf etmiş olursunuz. Sadece sulanacağı için yaban mersinlerini eklemeyin. Onları son dakika sıcak fırına atarken eklersiniz.
Kek kalıplarımızı güzelce yağlıyoruz. Eğer silikon kabınız yoksa, yağladıktan sonra unlamayı da unutmayın derim. Yapışmaya çok meyilli bir hamur.
Fırının 190 derece sıcak olması lazım. Hamurumuz soğurken, fırın ısıtabiliriz.
Her göze, 1 yemek kaşığı hamurdan koyup, üzerine 2-3 adet yaban mersini ekliyoruz. Sonra hop fırına. 9-10 dakika gibi kısa bir sürede, kenarları hafif kızaracak, ortası göbek yapacak. (Orijinal tarife eklersek, yaban mersinleri göbeğe oturabilir, o durumda mor mor gözlerimiz olacak)
En güzel ikram zamanı, fırından çıktıktan sonra, şöyle çay demleme süresinde. Yani daha ılık ılıkken. Yani, sabahtan hamuru yaparsınız, buzdolabına atarsınız, fırının ısınması, pişmesi beraber 20 dakika kadar. Bu demektir ki, 16:00 daki çay saati için, 15:30’da çıkarıp kalıplara koysanız, yeter.
Kalanı mı? Kalırsa tabii, hava almayan bir kapta, 1-2 gün dayanabilir.
Alternatif olarak, yaban mersini yerine bir damlacık nutella’ya ne dersiniz? Ama haydi. Onun tarif ayrı. Nutella’lı bademli bankacı. O başka bir alem..Karıştırmayalım şimdi.