Kerevizi seven pek olmaz. Kendine has kokusundan dolayı, ya da zamanında annelerimizin “O YEMEK BİTECEK!” diretmesinden dolayı, bilemiyorum artık, pek de sevilerek yemezDİK. Ne zaman ki, zeytinyağlı kerevizi portakallı yapar olduk, ne zaman ki, patates gibi kızartmaya başladık, ve hatta ne zaman ki, rendeleyip sarmısak ve mayonezle salata yaptık, işte o zaman “ıyyyk” tan “pek de fena değilmiş” kategorisine geçti. Canım öyle hemen “bayılırım” a geçemez tabii. Biraz zaman alacak elbet.
Nerede okumuştum hatırlamıyorum, aynı mevsimin sebze ve meyvelerinin birbirine çok yakışır. Bu ne demekti, kerevizin yanına portakalın, ayvanın yakışması demekti. Patlıcana domatesin bu kadar çok yakışmasının sebebiydi. Nane ile kuzunun, elma ile cevizin, erikle yemyeşil koruk yapraklarının uyumu demekti.
İşte buralardan buralardan, elma ile kerevize geldim. Neden olmasın dedim, kolları sıvadım.
Kerevizi seven pek olmaz. Kendine has kokusundan dolayı, ya da zamanında annelerimizin “O YEMEK BİTECEK!” diretmesinden dolayı, bilemiyorum artık, pek de sevilerek yemezDİK. Ne zaman ki, zeytinyağlı kerevizi portakallı yapar olduk, ne zaman ki, patates gibi kızartmaya başladık, ve hatta ne zaman ki, rendeleyip sarmısak ve mayonezle salata yaptık, işte o zaman “ıyyyk” tan “pek de fena değilmiş” kategorisine geçti. Canım öyle hemen “bayılırım” a geçemez tabii. Biraz zaman alacak elbet.
Nerede okumuştum hatırlamıyorum, aynı mevsimin sebze ve meyvelerinin birbirine çok yakışır. Bu ne demekti, kerevizin yanına portakalın, ayvanın yakışması demekti. Patlıcana domatesin bu kadar çok yakışmasının sebebiydi. Nane ile kuzunun, elma ile cevizin, erikle yemyeşil koruk yapraklarının uyumu demekti.
İşte buralardan buralardan, elma ile kerevize geldim. Neden olmasın dedim, kolları sıvadım.
Malzeme belli:
- 2 kök kereviz
- 1 adet yeşil elma (ben ekşi elma kullandım, isterseniz daha yumuşak bir tat için golden ile deneyin)
- 1 ortaboy soğan
- 3 diş sarmısak
- 1 yemek kaşığı zeytinyağı
- 1 lt tavuk suyu veya tavuk bulyon
- Kıvama getirecek kadar kaynar su
- Tuz
- 4-5 fındık kadar tereyağ
Üzeri için
- İncecik doğranmış frenk soğanı,
- isterseniz ekmek kıtırları
Önce tencerenin dibine zeytinyağını koydum. Doğradıkça, hazırladıkça attım içine. Sarmısaklar, iri doğranmış soğan, sonra küp küp kerevizler, en son da yeşil elma. Kabuğunu soyup soymamak arasında çok gittim geldim. Herşey blenderdan geçecek nasıl olsa diye, ama ya parçalanmaz da kalırsa diye diye, sonunda soydum elmayı da.
Tencerede güzelce terlettim hepsini. Çevirdim, çevirdim pişirdim. Sebzeler renklenmedi, ama birazcık şeffaflaştı ve yumuşadı. Hatta kapağını kapadım, 2-3 dakika da öyle pişirdim. Sonra üzerini geçecek kadar taze kaynamış su koydum, bıraktım iyice helmelensin diye. Bu arada iyice içine çekmesi için tavuk suyunu da ekledim.
Kerevizler ve elmalar tahta kaşıkla ezilecek kadar iyice yumuşayınca, fındık fındık parçaladığım tereyağlarını attım, daldırdım blenderi tencereye, püre yaptım hepsini. Yahu bu püre değil, çorba olacaktı diye hatırlayınca da yavaş yavaş kaynar suyu ve biraz daha tavuk suyunu ekledim. Tuzu için tattım.
Çorbanın rengi öyle güzel bir beyaz oldu ki, içine karabiber atmaya kıyamadım. Süt konusunda kararsız kaldım. Hafifliği, elmadan gelen mayhoşluğu çok hoşuma gitti. Hem çok hafif hem de çok lezzetli oldu. O yüzden krema veya süt ekleyip o net tadını bozmak istemedim.
Bir deneyin bakalım, siz nasıl bulacaksınız ?
Afiyet şeker olsun.