İngiltere’den gelen bir arkadaşımız getirmiş. şöyle kocaman kocaman, avuç büyüklüğünde, mis gibi tereyağ kokulu, tam da benim sevdiğim gibi bol bademli. Yedik, bayıldık, sanki Pelit’ten hiç yememişim gibi, nedense o anda karar verdik yapılır mı yapılır diye. Kısmet işte. 😀 Yapar mısın dediler, ben ha, florentine ha, bit-tabii yaparım dedim. Ben mi ondan korkacağım, o benden korksun!
Dedim ama, elde tarif yok, tek yemekle de olmuyor ki, bir yere kadar. Oturdum, internet senin pinterest benim, bir dolu tarif okudum. Her biri birbirinden farklı, değişik tarifler. Türkiye’de bulabileceğimden emin olmadığım malzemeler vs, neyse seçtim seçtim, 3 tarife indirdim.
Hepsini denedim: Birisi çok cıvık oldu, birisi fazla kıtır oldu, sonunda aşağıdaki tarifte karar kıldım. Tabii kendi yorumumu da kattım. İşte bu kadar… Buyurun tarife..
Dedim ya, internette bir dolu tarif var. Birisini ilk denediğimde, çok basit bir şekilde, pişerken araya mesafe bırak, yayılacaklar diyordu. E, bıraktım….
Ama yayılmaları durmadı, yayılmak ne kelime, eridi gittiler. Mecburen kesip kesip parça parça buzdolabına attım, sonra türk kahvesinin yanında teker teker yedim.. Valla mecburen, yoksa öyle pek cazip değillerdi… Desem inanır mısınız? 😀
Malzemelerimiz şöyle;
Ben cup ölçüsü kullanıyorum. Benim cup’larımda, 1 cup=250 cc. Farklı cup ölçüleri de olabilir diye, gr. ölçülerini de ekledim.
- 1 cup / 110 gr file badem
- 1 cup f/ 100 gr ile fındık (bulamazsanız, bademi 2 cup yapın)
- isterseniz 1/3 cup iç ayçekirdeği
- 2 yemek kaşığı / 34 gr tepeleme un
- 3/4 cup / 170 gr tozşeker
- 100 gr tereyağ
- 1/3 cup / 66 gr krema
- 2 yemek kaşığı / 50 gr bal
- 1/2 cup / 50 adet donmuş vişne
Öncelikle, karamelimizi yapıyoruz.
Şekeri bir teflon tavaya alıyoruz, altını açıyoruz. Şeker erirken, karıştırmamamız lazım, yoksa, katılaşabiliyorlar. İyisi mi, tavayı sağa sola oynatarak, eğerek eritin. Daha sonra içine küp küp kesilmiş tereyağınızı atın, aynı şekilde, tavayı oynatarak erimesini sağlayın. Balı ekleyin, erimesini bekleyin. En son da, kremayı ekleyin. Bu aşamada oldukça köpürecek ve hatta sıçrayacak. O yüzden çocukları uzak tutun, ellerinize dikkat edin.
Derin bir kapta, bademleri, fındıkları ve unu karıştırın.
Sıvı bir karamel elde ettiğiniz zaman, bunu bademlere ilave edin, kaışkla güzelce karıştırıp hepsinin karamele bulanmasını bekleyin.
Sonrasında, yağlı kağıda veya silikon kağıda aralıklarla dökün demeyeceğim. Çok daha pratik yöntemi, silikon muffin kalıpları. Her yuvaya, 1 tatlıkaşığı kadar malzeme dökün. Bu miktar az, kalıbın dibinde kalacak ancak, ama yeterli. Tek dikkat etmeniz gereken, dibini tamamen kaplaması olmalı.
Daha sonra, her hazneye, 1-2 parçacık donmuş vişne ekliyoruz. Orijinal tarifinde yabanmersini diyor, ancak ben vişneyi daha çok yakıştırdım. Vişneleri keserek parça parça kullanmanızı tavsiye ederim. Bütün koyunca pişmesi de zahmetli oluyor, yerken de çok büyük geliyor.
Muffin kalıplarımızı 170 dereceye ısıttığımız fırına koyuyoruz. Aynı anda 12’lik 4 adet kalıbı fırına koyduğum için, ben turboyu da açtım. 15 dakikada, bademler iyice kızarmış oluyor, cızır cızır ederken fırından çıkarıp oda sıcaklığına gelmesini bekliyoruz.
Daha sonra çikolata kaplama işi var. O zamana kadar buzdolabında sertleşmeleri lazım. En az 30 dakika da buzdolabında bekleyecekler. Biz de o arada çikolatayı eritip hazırlık yapabiliriz. Çikolatayı geniş bir kapta eritmekte fayda var. Her bir bisküviyi içinde manevra yaptıracağız, yer lazım. 😉
Her kurabiyenin tek yüzünü erimiş çikolataya bulayıp, çikolatalı yüzeyi yukarı gelecek şekilde bir tepsiye diziyoruz. Tepsi dolunca, buzdolabına. Bu işlem biraz zahmetli. Neden mi? Parmaklar çikolata oluyor, onları temizlemek için dayanılmaz bir istek oluyor, bu arada tadına bakmak falan, insanın sadece çikolata ile değil, aynı zamanda kendi iradesi ile de savaşması gerekiyor. Ama sonuç güzel.
Kurabiyeleri servis yapana kadar yine buzdolabında saklamak en güzeli. Hep taze, hep çıtır kalıyor o zaman.
Sonrasında, isterseniz kahvenin yanına, isterseniz çay sofrasında.
İsterseniz, güzel bir kutu ile eşe dosta. Kıtır kıtır çikolata kabuğun altında, enfes bademler ve karamel, tutmayın beni… Ya da daha iyisi, tutun tutun!
Pelin Hanım,
Tarif mükemmel. Bir tek ricam olacak. Cup olarak veridğiniz ölçüleri de gr olarak verebilir misiniz?
Bildiğim kadarı ile Amerikan cup ile İngiliz cup ölçüleri birbirinden farklı. Üstelik cup var, cupcık var, üstelik bir de artık kallavi cuplar da var.
Diğer tariflerinize henüz bakmadım, ama takipçiniz olacağım gibi bir his var içimde. Samimi blogları severim 🙂
Başarılar dilerim…
Merhaba İpek hanım.. Ölçüleri gram olarak tabii ki verebilirim.. 🙂 Benim kullandığım 1 cup = 250 cc. Ama tabii kullandığınız malzemeye göre ağırlığı değişiyor. Bundan sonraki tariflerde de buna dikkat etmeli, haklısınız. Tarifin içini güncelliyorum hemen.
İpek Hanımcığım, :-)))
Burayı izliyor olmana sevindim.
Pelin’den çıkan tariflerin yarıdan çoğunu denemiş birisi olarak : DOĞRU ADRESTESİN!
Bir daha geldiğinde onun kiatbını alayım sana..