O kadar iddialıyım işte! Bunu yedikten sonra, içindeki eşleşmelere hasta olmanız garanti. Hani teker teker çok da sevmeseniz bile, bir araya geldikleri zaman muhteşem bir uyum içindeler. İtiraf edeyim, biraz el oyalıyor, ama misafirlere hazırlamak için çok başarılı, övgüleri toplamanız ise garantili.
Bir itiraf daha, bunu son yıl içinde 3 defa yaptım. Her seferinde, arkadaşların davetlerine, ikramlarına hazırladım. Ama sunum sırasında orada değildim, dolayısıyla pişmiş halinin fotoğraflanması istediğim kadar detaylı ve çeşitli olamadı. İlkinde, evsahibesi, “valla ben sofraya oturana kadar paylaşmışlardı, bitmişti” diye sadece 1 dilimin fotoğrafını gönderebildi. İkinci ve üçüncüde ise, bütün tartın fotosu vardı. Neyse, sonunda bir davet için ben yeniden pişirince, bizzat evde ikramlayınca, daha detay fotoğraflayabildim.
Önce tart hamurumuzu yapıyoruz. Bu seferki tuzlu olduğu için, ölçüler azıcık farklı;
- 150 gr yumuşamış tereyağ
- 250 gr un
- 1 yumurta sarısı
- tuz
Hepsini güzelce yoğurup streçe sarıp buzdolabında biraz dinlendiriyoruz. Böylece biraz sertleşip, daha gevrek olacak. Aslında iki şekilde yapabilirsiniz.
Hamur daha yumuşakken, iyice yağladığınız ve hatta altına yağlı kağıt serdiğiniz tart kalıbına güzelce yayın, sonra üzerini alüminyum folyo ile kapayıp buzdolabına kaldırın. Bu yöntemin avantajı, hamur yumuşak olacağı için, açma, yerleştirme işi kolay olacaktır.
30 dakika kadar sonra, (bir geceye kadar buzdolabında pişirmeden bekletebilirsiniz. Ancak ben eğer o kadar uzun süre önce yaptıysanız, pişirip bekletme taraftarıyım.) fırınınızı 175 dereceye getirip, alüminyum folyonun üzerine eski fasülyelerinizi veya (şimdi pek moda) fan-fin-fon metal zincirinizi atın, 15 dakika pişirin. Sonra üzerindeki ağırlıkları kaldırıp tekrar 20 dakika kadar kuruyana ve iyice gevrekleşene kadar pişireceğiz.
Veya, hamuru disk haline getirin, kurumaması için folyo ile sarın, buzdolabında bekletin. Sonra çıkarıp iki yağlı kağıt arasında açın, yağlanmış tart kalıbına, altındaki yağlı kağıt ile alın. Sonra doğru sıcak fırına… Artık hangisi kolayınıza gelirse. Önemli olan, tereyağın un ile yoğrulduktan sonra bir süre beklemesi. Bu pişmiş hamurdaki gevrekliği sağlıyor.
Tart hamurumuz piştikten sonra, fırından çıkarıp ılınmaya bırakın.
Şimdi, bir de tartın içini yapalım.
- 4 kocaman iri beyaz soğan
- 90 gr. tereyağ (100 olsa ne olur?? Hiiiiçç uğraşmayın 100 gr yapın)
- 1 çorba kaşığı esmer şeker
- 125 gr ıspanak (1 demet kadar yeterli oluyor)
- 175 gr rokfor veya danish blue (evet, farklı peynirler, ama ikisi de oluyor. Bizim küflü peynirle denemedim, ama olacağını sanmıyorum)
- 1 paket labne
- 1 yumurta
Önce soğanlarımızı kavuracağız:
Soğanları ay ay piyazlık doğradıktan sonra, tereyağ ile, (tamam tamam, zeytinyağı ile yapın 🙂 ) soteliyoruz. İlk etapta, tuzunu taze çekilmiş karabiberini ekleyin, kapağını kapatıp kendi suyu ile iyice yumuşasın, sonra kapağını açıp renklendirmeye geçelim. Son dakikada esmer şekeri de atarsak, lezzeti mükemmel olacaktır. Bu işlemi tart hamuru pişerken yaparsanız, zamandan da tasarruf etmiş olursunuz. Tart ılınırken, soğanlar da ılınır. Süper olur.
Daha sonra 1 demet ıspanağı iyice yıkayın, sadece yaprakları kalsın. Onları da incecik doğrayın.
Küflü peyniri çatal ile ufalayın. Labne ile yumurtayı başka bir kapta güzelce
çırpın.
Birleştirme işi en zevklisi. Ki bu işlemi bir gün önceden yapabilirsiniz. Misafirlerinizle sofraya oturmadan 30 dakika kadar önce fırını ısıtıp, toparlanmış tartı bir fırına sokmak yeterli olacaktır.
Önce karamelize soğanlarımızı tartın tabanına yayıyoruz. Soğanların şekeri, peynirlerin ve ıspanağın tadını dengeleyecek.
Soğanların üzerine, ince kıyım ıspanağı, aralara rokfor peynirini, en üste de bolca, yumurtalı labneyi yerleştirin. Merak etmeyin, peynirler, kabuk gibi bütün ıspanakları örtmeyecek.
Labneli sosu koymadan, buzdolabında bir gün rahat duruyor. Labneyi koyduktan sonra ise, hemen pişirmenizi tavsiye ederim.
Fırında tartın üzeri kızardığı zaman, işlem tamamdır. Çay veya açık büfeniz için oldukça lezzetli, doygun ve hoş bir tart.
Afiyet şeker olsun.