Yazın çilekten, vişneden güzel mi güzel likörler yaparız. Çilek likörü veya çilekli votka özellikle başarılı oluyor. Buz gibi, mis kokulu, çarpıcı. Vişne likörü ise başlı başına olaydır. Tarçını, karanfili iyi ayarlandıysa, türk kahvesinin yanında daha iyisi yoktur. Peki kış meyvalarından neden doğru dürüst bir likör yapmayalım?
Dedim, ve araştırmaya başladım. Eş dost, internet, kitap defter derken pek çok tarif çıktı önüme. Ama çoğu uzun uzun beklemeyi gerektiren tariflerdi. E misafir haniyse kapıda, (tamam tamam kapıda değilse bile iki günlük zamanda) öyle bekleyecek zaman yok. Çabuk tarafından birşeyler yapmak lazım. İmdadıma yemek ve tat konusunda tecrübesine ve zevkine çok güvendiğim bir arkadaşımdan geldi. Tarif annesinin orijinal tarifiymiş. Denedim, gerçekten S Ü P E R oldu! En kısa zamanda denemenizi tavsiye ederim.
- En kokulusundan kocaman 2 ayva
- Votka
- Tozşeker
- 1 çubuk tarçın
- 1-2 tutam muskat rende
- Su 🙂
- 2-3 adet karanfil
😀 Ölçü vermedim. Ne güzel değil mi? Bir de yukarıdaki malzemelere bakarsanız, ayva tatlısından çok da farklı değil değil mi?
İşin zor kısmıyla başlayalım: Ayvaları rendeleyin. Soymadan! Çekirdekleri atmayın. Lazım olacak.
Rendelediğimiz miktarı ölçerek şeker ekleyeceğiz. Her 3 cup rende ayva için 1 cup toz şeker ekleyeceğiz. Ben bunun için 1/4’lük cup ölçülerini kullandım. 3 adet 1/4 cup ayva rendesine 1 adet 1/4 cup tozşeker ekledim. Çelik tencereme toz şeker ile beraber tarçın çubuklarımı, karanfilleri attım, muskatımı rendeledim ve nihayet altını açtım, pişirmeye başladım. Tozşeker kadar su da ekledik mi tamamdır. Çekirdekleri şimdi tencereye atabilirsiniz. Saklamıştınız değil mi? Saklamadıysanız da canınız sağolsun ! Çekirdekler biraz daha koyu renk almasına yardımcı oluyor. Garantisi yok, ama yardımcı oluyor.
Hani ayvaları rendelemesek, ayva tatlısı mı yapıyoruz diyeceğiz değil mi? Neredeyse aynı ölçü, aynı malzeme.
Ayvalar iyice yumuşayacak, suyunu verecek, biraz renklenecek. Bu da kaynamaya başladıktan sonra yaklaşık 10 dakika falan demek. Ayvalar yumuşayınca, süzgecimizi hazırlıyoruz. Tel süzgecimizin içine bir tela şapka koyuyoruz. Yani şu marketlerde 1000’i 1 paraya satılan, yemek yaparken saç dökülmesin diye kullanılanlardan. Tabii tülbentiniz varsa o da olur. Sonra sıcak ayva püremizi tel süzgecin içine boşaltıyoruz, soğusun diye bırakıyoruz.
Püre iyice soğuduğu zaman, artık son zerresine kadar sıkıp suyunu alabiliriz. Şekerli ve kıvamlı olduğu için elleriniz biraz yapış yapış olacak. Ama değer. Üzerine önce bir ağırlık koyun, mesela ağır bir havan, o yardımcı olur.
Bütün suyunu süzdüğümüz zaman, çıkanın bayağı kıvamlı olduğunu göreceksiniz. Dolayısıyla sulandırmamız lazım. Burada, 1/3 oranını deneyin derim. Ama esas ölçü göz kararı. Şerbet kıvamından meyva suyu kıvamına getirmeniz lazım. O yüzden tadarak (az az) suyu ekleyin.
Ayva suyumuz hazır olunca, iş votkayı eklemeye kalıyor. Yine 3 ölçü sura 1 ölçü votka kullanmak gerekiyor. O yüzden yine ölçe ölçe votkayı ekleyeceğiz. Sonra şişemizin ağzını güzelce kapatıp bir gün oda sıcaklığında bekletiyoruz. İkinci gün ise buzdolabına alabiliriz. Bundan sonra da servis yapıncaya kadar buzdolabında kalacak.
Servis yaparken kırık buz üzerinde serinletilmiş shot bardaklarını veya vintage likör bardaklarını kullanabilirsiniz. Misafirlerinize hangi meyva olduğunu söylemezseniz, hayatta bulamazlar. Tarçınlı, karanfilli tadı ile “Ya çok tanıdık ama?” diyecekler.
İyi eğlenceler.
İnstagram da şekere yatmış vişneleri gördüm , hemen doldurdum kavanoza.. Bir de ne göreyim likör tarifi yok sitede?
Hemen geliyor… Kabaca aynı şekilde yapabilirsin.. Tadarak.. Ama oranlar önemli tabii… 😀